Zehirli | Konular | Kitaplar

Mümin olanların iyi işleri

Hucec-i katiyye kitabında diyor ki: Hurufiler, (Ali'yi sevene hiçbir günah zarar vermez) diye hadis uydurdukları gibi, Peygamber Efendimiz, (Ali'nin taraftarlarına kıyamette, küçük-büyük hiçbir günah sorulmaz. Onların kötülükleri, iyiliğe çevrilir) buyurdu diye, Resulullaha iftira ediyorlar. Hz. Ali, Peygamberden daha mı kıymetli de, peygamberi sevene günah zarar veriyor da, Hz. Ali'yi sevene günah zarar vermez mi? İbni Babeveyh uydurup (İbni Abbas buyuruyor ki) diyerek, Peygamber efendimizin güya (Ali'yi seveni cehennem yakmaz) dediğini söylüyor. Yine (Ali'yi seven, Yahudi de olsa cennete girer) sözüne de hadis diyorlar. Resulullaha böyle iftira yapmak, islamiyete de, akla da uymaz. Bu yanlış sözleri şu âyet-i kerimelere de zıttır:
(Kötülük yapan, cezasını bulur.) [Nisa 123]

(Zerre kadar kötülük yapan, cezasını görür.) [Zilzal 8]

(Kimse kimsenin günahını çekmez. İnsana, ancak dünyada çalışarak [ihlas ile] yaptığı işler [ahirette] fayda verir.) [Necm 38-39]

Bunlardan başka Ehl-i beyti sevmek, bir ibadettir. Bunun kıymetli olması için, bütün ibadetlerde olduğu gibi, önce iman sahibi olmak, yani Hıristiyan ve Yahudi olmamak lazımdır. Birçok âyet-i kerimede, (Amenü ve amilussalihat) geçiyor. Mümin olan kimsenin yaptığı iyi işlerin ancak makbul ocağı, kâfirlerin iyi işlerinin ise boşa gideceği bildiriliyor. İyi işlerle ilgili üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Mümin olan kimsenin yaptığı iyi işler, inkâr edilmez.) [Enbiya 94]

(İman edip iyi iş yapanlar cennetliktir.) [Bekara 82]

(İman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükâfat vardır.) [Fussilet 8]
İmansızların iyi işlerinin boşa gideceğini bildiren üç âyeti kerime meali de şöyledir:

(Kâfirlerin beğendikleri işleri, kıyamette boşa gidecektir.) [Tevbe 17]
(Kâfirlerin dünyada yaptıkları iyi işler, çölde görünen seraba benzer.) [Nur 39]
(Ahirette onlara ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler boşa gider.) [Hud 16]

[İmanın altı şartı vardır. Peygamberlere ve Allahın gönderdiği kitapların hepsine inanmak şarttır. Yahudiler de, Hıristiyanlar da bizim Peygamberimize ve Kur'anı kerime inanmıyorlar. Onun için] Yahudi ve Hıristiyan gibi, iman şerefine kavuşmamış kimselerin, yalnız Ehl-i beyti sevdikleri için Cennete gireceklerini söylemek, küçük-büyük günahların, bunların sevgisi ile, iyilik, sevap şekline döneceğine inanmak, islamiyete taban tabana zıttır. Hz. Ali kendi Ehl-i beytine her zaman (Soyunuza güvenmeyin! İbadet yapmaya devam edin! Allahü teâlânın emirlerini yapmaktan zerre kadar sapmayın!) derdi. {Meşhur iki hadisi şerif meali de şöyledir:
(Sevgili kızım Fatıma hırsızlık ederse, cezasını hemen veririm!) [Müslim]
(Kızım ya Fatıma, takva üzere ol. Allahın farzlarını yerine getir.) [Ebu Davud]}
Dünya ve ahiret saadetlerinin ele geçmesi için ve dünya işlerinin düzgün gitmesi için, herkesi günah ve yasakları işlemekten korkutmak, vazgeçirmek lazım iken, (günahlar, sevap haline dönecektir) demek, ne kadar yanlıştır. Bu söz, kötü kimseleri ve hatta kendilerini de, günah ve çirkin işleri yapmaya sürükler. Böylece dini yıkar. Biraz aklı olan kimse, bu sözlere itibar etmez, nefretle karşılar. (Hucec-i katiyye)

04042002