Zehirli | Konular | Kitaplar

Mason Abduh Said Nursi'nin Üstadı mı?

“Siz nasıl kalem karıştırırsınız!”

Mustafa Kaplan Bey, geçen haftaki bir yazısında “Risale-i Nurlara el atıldığını ve bazı değişiklikler yapıldığını” yazıyor ve haklı olarak sert bir şekilde de tenkit ediyordu.

Sakarya Üniversitesi hocalarından Sayın Dr. Alaaddin Yalçınkaya da Cemaleddin Efgani isimli eserinde bu değişikliklerden birine dikkat çekiyor. Alaaddin Bey’in ifadeleri şöyle:

“İttihad-ı İslâm (İslâm birliği) ve Cemaleddin Efgani ile alâkalı, Said Nursi’nin de bazı görüşleri vardır. Said Nursi şöyle demektedir:

“… Ben bu ittihadın efradındanım (bireylerindenim) ve bu ittihadın tezahürüne (meydana gelmesine) teşebbüs edenlerdenim. Yoksa, sebebi iftirak (ayrılık sebebi) olan fırkalardan değilim. Elhasıl: Sultan Selim’e biat etmişim. Onun ittihad-ı İslâm’daki fikrini kabul ettim. Zira o Kürtleri ikaz etti. Onlar da ona biat etti. Şimdiki Kürtler o zamanki Kürtlerdir. Bu meselede seleflerim (benden önce aynı düşüncede olanlar) Cemaleddin Efgani, Mısır Müftüsü merhum Muhammed Abduh, Ali Süavi, Hoca Tahsin Efendilerle Kemal Bey (Namık Kemal) ve Sultan Selim’dir.”

(Said Nursi, Tarihçe-i Hayat, Tenvir Neşriyat, 1987, İstanbul, Yedinci Cinayet.)

Alaaddin Yalçınkaya devam ediyor:

“Said Nursi’nin bu konudaki görüşleri, arada küçük olmakla beraber farklı yorumlara sebep olabilecek diğer bir kaynakta şöyle nakledilmektedir:

“İşte ben bu ittihadın efradındanım ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim. Yoksa sebeb-i iftirak olan fırkalardan, partilerden değilim. Elhasıl: Sultan Selim’e biat etmişim, onun ittihad-ı İslâm’daki fikrini kabul ettim. Zira o, vilayat-ı şarkıyeyi ikaz etti, onlar da ona biat ettiler. Şimdiki şarklılar, o zamandaki şarklılardır. Bu meselede seleflerim; Şeyh Cemaleddin Efgani, allamelerden Mısır Müftüsü merhum Muhammed Abduh, müfrit âlimlerden Ali Süavi, Hoca Tahsin ve ittihad-ı İslâm’ı hedef tutan Namık Kemal ve Sultan Selim’dir ki…”

(Bediüzzaman Said Nursi, İki Mekteb-i Musibet’in Şehadetnamesi, Risale-i Nur Külliyatı’ndan, Aksi Seda Matbaası, Samsun, 1957, s 14-15)

Fark ortada. Birindeki “Kürt” kelimesi diğerinde “vilayat-ı şarkiye” olmuş. Bu durumda, insan “Yoksa Risale-i Nurlarda benzer şeyler yapıldı mı?” diye düşünmez mi? Demek ki, Mustafa Kaplan Bey feveranında yerden göğe kadar haklı…
Bir kelimenin değiştirilmesine bile bizzat Risale-i Nur’un yazarı şiddetle karşı. Bakın:
Mana daha güzelleşiyor diye Fihrist Risalesi’ne yapılan çok küçük bir ilaveye itiraz eden Said Nursi, şiddetli bir tokat aşkettikten sonra, “Titremeliydiniz. Ben dahi (Risale-i Nur’a) kalem karıştıramıyorum. Siz nasıl kalem karıştırırsınız!” demiştir. (ittihad.com.tr sitesindeki 14 sahifelik metnin 6. sahifesi. Aynı cümle Sikke-i Tasdik-i Gaybi’de de mevcut.)

1996 veya 97’de Aksaray Akgün Otel’de Risale-i Nur toplantısı yapılmıştı. Galiba Filistin’den gelen hatipdi; konuşması içinde “Said Nursi, üstadlarım Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh, Ali Süavi diyor” dedi. Konuşmaları anında tercüme eden Suat Yıldırım Hoca, hatibin bu cümlesini tercüme etmedi. Arkasından, Suriyeli Ramazan el Buti konuştu. İşe bakın ki, bir önceki hatibin söylediğini o da söylemesin mi… Suat Hocamız, Buti’nin o cümlesini de es geçti. Bendeniz, tercümede bazı yerleri niçin atladığını yazıp kâğıdı masaya bıraktım. Suat Hocamız cevap vermek mecburiyetinde kaldı ve “Efendim biz polemik olmasını istemiyoruz” dedi. Hoca kendine göre bu iki ismi yani Abduh ve Cemaleddin Afgani’yi Said Nursi’nin üstadı olarak göstermek istemiyordu. İyi de, Said Nursi kendisi bu isimleri vermekten çekinmemişse bize ne oluyor!..

Sizin anlayacağınız değerli okuyucular, böyle şeylere şahit oldukça, Mustafa Bey’e bir defa daha ‘haklısın’ demekten kendimizi alıkoyamıyoruz.

16 Mart 2006 Perşembe
(Ali Eren, Vakit)


27 yorum

ben said nursiden bisey anlamiyorum ama

benim bildigim kadariyla said nursinin bi ustadi yok...ve manadan aldigi soyleniyo eserleri yazarken... kendisi evliya oduguna gore bu adam bi masonu niye muhatap kilsin ki...

09.09.2011 - kül kedisi

yani site bi yanlis yapmis bence

cunku burda bi evliyaya dil uzatmak var... ben nurcu deilim nurculardan haz etmem pek fazla fakat evliya sonucta

09.09.2011 - kül kedisi

Mason Abduh Said Nursi'nin Üstadı mı?

üstad Said Nursi, İstanbul'a geldiği gençlik yıllarında ittihatı islam konusunda ciddi çalışmalar yapmış, bu konuda çalışma yapan veya fikir yürüten zatlara saygısını çekinmeden ifade etmiştir. bu konuda fikir yürüten isimlerden biri de Muhammed Abduh ve Cemalettin Efgani'dir. Birinci Said dönemi diye nitelendirdiği bu dönemdeki birçok düşüncelerinden daha sonra uzak durduğunu kendisi Risale-i Nurlarda beyan eder. Bu bilgiler ışığında konunun değerlendirilmesi gerekir. Başlıktaki Mason Abduh S. Nursi'nin Üstadı mı? yazısını teessüfle karşılıyorum. yeni takip etmeye başladğım sitenizden bunu yazının kaldırılmasını bekliyorum.

23.09.2011 - muzaffer

CVP:Mason Abduh Said Nursi'nin Üstadı mı?

Bu yazı Ali Eren'e aittir. Bugüne kadar sorulamamış bir sorudur. Bugüne kadar eski imam azam, yeni imam azam ya da eski imam gazali yeni imam gazali gibi bir deyim hiç duydunuz mu?

istanbula geldiğinde ittihadı islam çalışmasını yapan SULTAN ABDULHAMİD HAN'dı.. Said nursi ittihadı Tarakki ile paralel bir çalışma yapmıştır.. Hatta tarihçeyi hayatı açıp okursanız desteklediğini de okursunuz. İttihadı islam için çırpınan bir padişah'a düşmanlık eden mason bir teşkilat olan ittihatı tarakki ile said nursinin paralel bir tutum sergilediği gerçektir.

Yazı siteden kaldırılarak gerçekler gizlenemez.. Hiç bir gerekçe abduh ile afganiye karşı beslenen sempatiyi haklı çıkaramaz

24.09.2011 - gerçekler

ali eren sen kimsin nur

ali eren sen kimsin nur cemaatinden fetullah gülenden ne istiyorsun niye müslümanlarin kafasini karistiriyorsun yazdigin komplo teorileri ile gencleri zehirliyorsun sitenin ismide buna cok uygun

02.10.2011 - misafir

CVP:ali eren sen kimsin nur

Ortada bir zehirleme komplo teorisi yok.. Yalansa yalan de. Abduh afgani için üstadım demedi ise onların kötü niyetli olduguna dair bir yazısı varsa sen de paylaş yalanla..

laf atarak olmaz bu işler

04.10.2011 - sende yaz

bu nasil vahim bir

bu nasil vahim bir anlayis..acikaca said nursi masondu demeye getiriyorsunuz..Mubaregin hayati hakkinda bir fikriniz oladigi malum bari insan birazcik sorumluluk sahibi ise yaziyi kaleme almadan arastirma yaprdi .
Said nursi kendi hayatini ikiye ayirir:eski said ve yeni said..eski said,islama siyasetle hizmet edilebilecegini dusunen,ittihat ve terakkinin gercek yuzunu gorunce hayal kirikligi yasayip ,yanlis ictihatta bulundugunu itiraf ederk siyaset defterini kapatan Said dir..eski said defterini kapattigi kendisi bizzat ifade eder..yeni said ise yine kendi ifadesiyle "siyasetten ve seytandan Allaha siginan" ,27 sene kesintisiz surgun hayati yasayarak,Kurani kerimin manevi tefsiri Risalesi nur gibi buyuk ve muhtesem imansizlara meydan okuyan bir eseri ILHAMEN isbat ve icazla yazan ,devrin alimleri tarafindan kendisinin sasilacak zekasina binanen BEDIUZZAMAN lakabi verilen Ustad Saidi Nursi hazretleridir..bu yazi cok talihsizlik olmus

17.10.2011 - akilveryaRab

CVP:bu nasil vahim bir

yazar said nursi masondur demiyor kardeşim, yazar soruyor.. Bu iki mason ismi üstadım diye bir ifadesi var mı yok mu diye? onlar hakkında görüşleri nedir diyor?

Abduh ve afganinin mason olduğu bir gerçek.. bu saklanacak durum değil artık

19.10.2011 - soru

evliya böyle vahim hata yapar mı?

evliya, hıristiyan askerler şehittir dermi?(kastamonu levhaları) evliya, masonlara üstadım der mi? benim bildiğim evliya,veli,mürşitlerin hayatının hiç bir yerinde hata yoktur. onlar sadece çok küçük günah bile denmeyecek hatalar yaparlar. ama bu öyle bir şey değil ki! bu çok vahim bir hata.geçmiş veliler imamı azam, imamı gazali, imamı rabbani, şahı nakşibendi ve böyle bir çok veli, mürşit, evliya hayatlarının hiçbir yerinde bu şekil hata sergilememiştir. veya hiçbir veliden kabul edilecek hata değildir.

24.10.2011 - misafir

mezhebsiz mütercim çok

bizim türkiyedeki mütercimler böyle yalaka ve vebalci...misal..yusuf el kardavi mezhebsizi islamda helal ve haram isimli kitabının önsözünde ben bu kitabı yazarken hiçbir mezhebe bağlanmayı uygun görmedim..diyor..mütercim yalakalık yapıyor.her ne kadar böyle desede ....mezhebindendir diyor.suat yıldırımın hocasıymış..mezhebsiz hamidullah..bu mezhebsize bile toz kondurmuyorlar..Allahüteala "hanefi.şafii.hanbeli.maliki" EHL-İ SÜNNET YOLUNDAN ayırmaya..amin.

29.10.2011 - misafir

birader"benim bildiğim

birader
"benim bildiğim evliya,veli,mürşitlerin hayatının hiç bir yerinde hata yoktur. onlar sadece çok küçük günah bile denmeyecek hatalar yaparlar." diyorsun ama sanırım çok öyle değil, bendeniz tartışılan mevzunun bizzat kendisini değil senin bu görüşünü tartışıyorum... evvela "ismet" sıfatı peygamberlere hastır, onlar günahsızdırlar ve buna rağmen o peygamberlerin küçük hatalarına günah değil de zelle derler, yani neymiş, peygamberler bile kelimenin tam anlamıyle hatadan münezzeh değillerdir ki sen bu ünvanı evliyalara veriyorsun, acaip... kastı mahsusam sizinle tartışmak değil, sadece bunu söylemekti, kalın sağlıcakla...
hüseyin

15.12.2011 - misafir

CVP:birader"benim bildiğim

ISMET peygamberlerin sıfatlarındandır. Peygamberler dünyaya geldikleri andan itibaren vazife kendilerine verilmeden öncede günahlardan ALLAH onları korur..

Evliya Allah dostlarına gelince, onlar bişri hafi gibi serhoş iken tevbe edip hak yoluna hizmetçi olabilirler. Bir de dönemin kamili mürşidi gibi Allah tarafından vazifelendirilmiş büyük zaatlar vardır. İmam rabbani gibi, imam azam gibi, imam gazali gibi büyük zaatler bile bile hata günah işleyen insanlar değildir.

Olayı demegojiye çevirmeye gerek yok.. Kişi zaten kendini hatalardan günahlardan uzaklaştıramadan Allah dostu olamaz..

16.12.2011 - birader

Yazar sadece sormuyor.

Yazar sadece sormuyor. fitnekarane soruyor. üsluba ve içeriğe ince bir bakışla anlaşılabilir. fasıklık da burada yatıyor zaten; bilmediği halde kalem sallamamak gerektiğinin en açık derslerinden birini görmek de bize kalıyor... BKNZ: "felsefe yapmanın fasıkanesi"

(muhtemelen) nurcular*, yine klişe savunmalarını yapıyor. iyi de o da lazım da daha az lazım. bence biraz düşünmek olmadan nur'cu da olunmaz, evirip çevirerek anlatılırsa dah iyi savunmuş olunur.

zira kuran herhangibir hakikati, bize, evirip çevirerek anlatmayı emrediyor. diyor ki "anlayasınız diye böyle açıkladık" "bu iyiliği ve kötülüğü belletin, fenalığı açıklayın" yani iyice açıklayıp belletmek için evirin çevirin. klişelerden sakının. taklit müslümanlıktan ve cemaat bağnazlığından, yüzüne oku(mama) müslümanlığından ve tekerlemecilikten sakının.

Bir de işareten, münazarattaki "bir kısım vaizler"den olmayın "onlar gibi telkinler" etmeyin diyor.
_____________________________________________

(*nurcu kelimesine de ayrıca karşıyım. üstadları kullandı diye haddinden fazla kullanıp biz kendimize nurcu demeliyiz demiş gibi, kullanılıp durulmasına da karşıyım. Biraz bu konuda delil aramak idrakine davet ediyorum.)

Vesselam!

27.12.2011 - maslahat güzarane

CVP:Yazar sadece sormuyor.

Fitnekarane bir soru diyerek işin içinden sıyrılabilecek miyiz? Soru açık ve net masonlarla bu gönül bağının temeli nedir? Aynı zamanda ittihat ve terakki cemiyeti de masondu ve sultan abdulhamid gibi bir evliya zataa karşı onlarla aynı paralellikte hareket etti mi etmedi mi?

Bu yazı türkiyede tabulaşmış bir ismin arkasındaki gerçeği sorguluyor sadece..

anlayabilene tabi

27.12.2011 - anlayana

Tevbe..

Üstad Necip fazıl'ın son devrin din mazlumnları kitabında Said Nursî maddesini okuyanlar Said Nursînin hayatını neden 3 bölüme ayırdığını daha iyi anlayabilirler diye düşünüyorum. İlk Said döneminde yapığı bazı karışık işlere tevbe ettiğini kendisi bildirmektedir ayrıca. Müslümana suizan etmek haramdır. Kendisi tevbe ettiğini bildiriyor karışık işler diye niteliyor. Siyasetten çekildiğini bildiriyor.

30.12.2011 - misafir

Konular