Zehirli | Konular | Kitaplar

İÇTİHAD

Bugün İCTİHAD etmek için altı mâni vardır:

1— Bid atların çokluğu ve dalaletlerin tahribatı hengamında İCTİHAD nâmı ile İslâm sarayından yeni gedikler açıp düşman askerlerinin girmesine vesile olacak harekette bulunmak İslâmiyete cinayettir.

2—Selefi salihin dediğimiz büyük mezheb imamlarımız içtihad-ı sâfiyâne ve hâlisanesi ile bütün zamanların ihtiyaçlarına cevap veren, dar gelmeyen mübarek fikirleri olduğu halde onları bırakıp heveskârane yeni içtihadlara girişmek bid’atkârane bir hıyanettir.

3 — Selef-i salihîn asrında zihinler, kalbller, ruhlar bütün kuvvetleri ile yerler ve gökler rabbinin merzıyyatını anlatmaya müteveccih idi. Güzel bir istidadı bulunan kimseler, kalbi ve fıtratı şuursuz olarak her şeyden bir ders-i marifet alıyor, ateşsiz nurlanıyor ve az zamanda müçtehid oluyordu. Ama şu zamanda Avrupa uygarlığının tahakkümü ile, felsefenin tasallutu ile, hayat şartlarının ağırlaşması ile fikirler ve kalbler dağı1mış himmet ve inayet parçalanmıştır. Süfyan bin Uyeyne (rahmetullahi aleyh) dört yaşında Kur’ân-ı Kerîmi hıfzedip âlimlerle mubahase etmiştir. Bir kimse onun zekâsına sahip bile olsa onun içtihadı kazandığı zamana nisbeten on defa fazla zamana muhtaçtır. Süfyan bin Uyeyne bazretleri, on senede müçtehid olmuşsa, onun zekâsındaki bir kimse ise ancak yüz sene de müçtehid olabilir. Onun için “Ben da onun gibi zekiyim niçin ona yetişemiyorum?” diyemez, demiye de hakkı yok tur ve yetişemez.

4 — Bugünkü vasatta yapılacak içtihad, İslâm vücudunu tahrib ve boynundaki şer’i zincirini çıkarmaya vesiledir.

5- Seferde namaz kısaltılarak iki rekât kılınır. Şu şer’i ruhsatın illeti seferdir, hikmeti ise meşakkattir. Sefer bulunsa, meşakkat hiç olmasa da namaz yine kısaltılır. Fakat sefer bulunmasa, yüz meşakkat bulunsa namazın kısaltılmasına illet olamaz. İşte şu hakikatın aksine olarak bazı mezhepsizler, maslahat ve hikmeti illet yerine ikame edip ona göre hükmediyorlar. Bu ise içtihad-ı eraziyyedir, hevesidir, felsefidir, semavi olamaz.

Bazı gafiller, hutbe gibi bazı şeair-i İslâmiyeyi arabiden çıkarıp her milletin 1isanı ile söylemeyi faydalı görüyorlar. ( Hutbeyi Arabi olarak okumak lâzımdır. Her lisan ile okumak caiz fakat tahrimen mekruhtur diyenler de oldu.)

6—Selefi salihinin müçtehidin-i izamı asr-ı nûr ve asr-ı hakikat olan asr-ı sahabeye yakın olduklarından safi bir nur olup halis bir içtihad ettiler. Şu zamanda içtihada yeltenenler ise o kadar perdeler arkasında ve uzak bir mesafede hakikat kitabına bakar ki, en vazıh bir harfini de zorla görebilir.

HATİME

Asırlara göre şeriatlar değiştiği için belki bir asırda kavimlere göre ayrı ayrı şeriatlar, peygamberler gelmiştir. Fakat Hatem’ül-Enbiyadan sonra ŞERİAT-l KÜBRASI, her asırda her kavme kâfi geldiğinden muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır. Ancak teferruatta bir derece ayrı ayrı mezheplere ihtiyaç olduğundan hak mezhepler teşekkül etmiş ve hikmet böylece tamam olmuştur. Eğer insanlığın ekserisi bir mektebi âlinin talebesi gibi aynı hayatı yaşasa, bir seviyeye gelse o zaman mezhepler tevhid edilebilir Fakat bu hal-i âlem, o hale müsaade etmediği gibi mezhepler de bir olamaz ve TELFIKI MEZAHİB ismiyle bir cinayet işlenemez.

Eğer dört mezhebin dördü de nasıl hak olur, hak bir olmaz mı? diye bir sual sorarsan dinle: Birisine hastalığının durumuna göre su, ilaçtır, tıbben vacibdir. Diğer birisine hastalığı için zehir gibi muzırdır, tıbben ona haramdır. Diğer birisine az zarar verir, tıbben ona mekruhtur. Diğer birisine zararsız menfaattır, tıbben ona mübahtır. İşte burada bak teaddüt etti çoğaldı. Diyebilir misin ki su yalnız ilâçtır, vacibdir, başka hükmü yoktur. Yukarıda suyun haram bile olduğunu gördük. İşte bunun gibi ilâhi ahkâmlar, mezheplere ilâhi hikmetin sevkiyle ittiba edenlere göre değişir. Hem hak olarak değişir ve her birisi de bir maslahat olur. Suya yalnız ilâç demek veya yalnız haram demek ne kadar azîm bir hata ise, mezhepleri birleştirmek de o nisbette azîm bir cinayettir.

(İÇTİHAD risâlesinden özetlenerek ve kısmen de şerh edilerek alınmıştır.)


1 yorum

Deniz Abiciğim,çok güzel

Deniz Abiciğim,çok güzel bir çalışma olmuş.Allah razı olsun.Bence selefi ittikatlı herkesin bu yazı üzerinde düşünmesi lazımdır.
Gerçekten Mezhepler çok gereklidir.Mesela imam Gazali(r.a),müctehid idi,din ilimlerinde bir bahr-ı umman idi.Bir mezhebe uymayabilirdi,kendi içtihadiyla nasslardan hüküm çıkarabilirdi.Ama öyle yapmadı,Büyük bir müctehid olmasına karşın Şaf'i Mezhebimize bağlandı.
Mesela Abdulkadir Geylani(k.s) hazretleri,O da büyük bir müctehid idi.Şaf'i Mezhebine bağlıydı.Bulunduğu dönemde Hanbeli Mezhebi zayıflamış ve yıkılmak üzere olacak ki,Şaf'i mezhebini bırakıp Hanbeli Mezhebine geçer ve bu Mezhebi geliştirir.Böyle yapması çok anlamlıdır.
Demekki mezhebe bağlanmak ve bir mezhebe bağlanmayı gerekli bilmek olmazsa olmaz şartlar arasında yer alıyor.Mezhepsizlik fikri İman ve ittikadı tehdit edecek boyutlara ulaşıyor.Günümüzde bunun sayısız örnekleri vardır.Zaten bu fikri savunanların hemen hepsinin kimleri savundukları da biliniyor.
Durum bu iken bu türden lalaylon müctehid taslaklarına aldanmamak lazım.Bunların kendilerine faydası yoktur,nasıl diğer insanlara faydalı olur.

Selamün Aleyküm....

15.05.2008 - misafir