Hz. Ali, dirilmeye inanmayan bir ateiste, “Biz inanıyoruz. Diyelim ki senin dediğin gibi tekrar dirilmek olmasaydı, inanıp ibadet etmekle bizim hiç zararımız olmazdı. Ya bizim inancımız doğru ise, sen sonsuz olarak ateşte yanacaksın” diyor. Ateist ölünce, kendi inancına göre, yok olacak. İslamiyet’e göre ise, kâfir cehennemde sonsuz azap görecektir. İnanan da, sonsuz nimetler içinde yaşayacaktır. Aklı, bilgisi olan bir insan, bu ikisinden elbette, ikincisini seçer. Sonsuz azapta kalmak, bir ihtimal bile olsa, bunu hangi akıl kabul eder? Halbuki, ahiret hayatı, bir ihtimal değil, apaçık bir gerçektir. O halde aklı, ilmi olanın, Allah’a ve ahirete inanması gerekir. İnanmamak, ahmaklık, cahillik olur. İbadetlerde de ihtiyata riayet etmemek ahmaklık olur. Birkaç örnek verelim:
1- Biz, sahih delillerle diyoruz ki, Hanefi mezhebinde ağzın içini gusülde yıkamak farzdır. İğne ucu kadar kuru yer kalsa gusül sahih olmaz. Bunun için diş dolgusu olanların, gusülde ağzın içini yıkamak farz değil diyen Maliki veya Şafii mezhebine uymaları gerekir. Bizim naklettiğimiz yanlış bile olsa, bunun hiçbir zararı olmaz, üstelik, hak olan başka bir mezhebin şartlarına da uyduğumuz için sevap kazanırız. Zaten her Müslüman, kendi mezhebinin şartlarına uyar, diğer mezhebin şartlarını da gözetmeye çalışırsa, müstehab olur. Eğer Hanefi mezhebinden naklettiğimiz husus doğru ise, inanmayanlar bir ömür boyu cünüp gezer, namazı da sahih olmaz.
2- Biz, fıkıh kitaplarından nakil yaparak diyoruz ki: Zekat, ya ticareti yapılan maldan veya değeri altın olarak verilir. Başka mal veya kağıt para verilmez. Nakledilen bu hüküm, kesinlikle doğrudur. Böyle bir hüküm olmasa bile, zekatı bizim bildirdiğimiz gibi vermekte hiç mahzur yoktur. Doğru ise, zekatını başka mal veya kağıt para olarak verenlerin zekatları sahih olmaz.
3- Biz ilmi [bilimsel] olarak diyoruz ki, Türkiye gazetesinin esas aldığı, 150 yıldan beri ecdad tarafından uygulanan namaz vakitleri doğrudur, 1982’den beri uygulanan vakitler temkinsizdir. Bizim hesabımız, yanlış olsa bile, namazı vakti girdikten 5-10 dakika sonra kılmakta ve oruçta da imsaktan 10-20 dakika önceden yiyip içmeyi kesmekte mahzur yoktur. Ecdadın hesabı doğru ise, namazı vakti girmeden kılanlarınki sahih olmaz.
4- İlahileri müzik eşliğinde söylemek caiz değildir diyoruz. Caiz olsa bile, ilahileri müziksiz dinlemenin bir zararı olmaz. Ya müzikle ilahi okumak caiz değilse, küfre girmek gibi büyük tehlike nasıl göze alınır ki? Bunun gibi, İslam düşüncesi, İslam felsefesi demek küfürdür. Caiz olsa da, kullanmamanın mahzuru olmaz
5- Bilimsel olarak diyoruz ki, hoparlörle namaz kılmak sahih olmaz. Sahih olsa bile, hoparlörsüz namaz kılmakta mahzur yoktur. Ya gerçekten sahih değilse, kılınan namazlar boşa gider.
Ehl-i sünnet âlimleri diyor ki: Allahü teâlâ, İslamiyeti doğru olarak öğrenmek isteyene, bunu nasip edeceğine söz verdi. Rabbimiz sözünden dönmez. Bunun için, (Ya Rabbi, sana inanıyorum, seni ve Peygamberlerini seviyorum. İslam bilgilerini doğru olarak öğrenmek istiyorum. Bunu bana nasip et ve beni, yanlış yollara gitmekten koru) diye dua etmeli, istihare yapmalı! Cenab-ı Hak ona doğru yolu gösterir. Şu anda çeşitli gruplardaki insanların da, böyle dua etmekten çekinmemeleri gerekir. Hâşâ Allahü teâlâ yanlış bir iş yapmaz. Belki yanlış yoldadır. Bunun için (Ya Rabbi hangi grup doğru yolda ise, senin rızan hangi grupta ise, bana onu nasip eyle!) diye dua etmelidir. Eğer grubu doğru ise, duanın bir zararı olmaz. Grubu yanlış ise doğruya kavuşmuş, kurtulmuş olur.
27072003
İman ile Akıl Arasındaki İlişki
- Dert ve belanın geliş sebebi
- Bütün peygamberler Müslüman idi
- Peygamberler aya, güneşe tapmaz
- Ahmaklık nedir?
- Ahmaklığın çaresi var mıdır?
- Onun eşi benzeri olmaz
- Dinde niyetin önemi büyüktür
- Aşırılıklardan uzak tek yol
- İslamiyet orta yoldur
- Her çeşit aşırılık zararlıdır
- İnsanların yaratılış gayesi
- Ateistin deveye benzeyen mantığı!
- Hidayet ve dalalet=Hak yol ve sapıklık
- Bir kâfirin hidayete kavuşması
- Allahü teâlâyı tanımak
- İman herkese lâzımdır
- Haramlardan kaçan salihtir
- Kötülerden uzak durmalı
- İlim, amel ve ihlâsın önemi
- İmanı tehlikeye sokan günah!
- Her ihtiyaç zaruret değildir
- İnanmayanların iyi işleri
- İhtiyatı elden bırakmamalı
- İlimsiz iyi niyetin zararı
- Günahtan kaçmak sevaptan önce gelir
- İmanın zirvesine çıkmak
- Peygamber ve fen adamı
- Allah’ın sebeplerle yaratması
- Mucize fenden farklıdır
- Bunların hangisi tesadüftür?
- Aklın dinde önemi büyüktür
- İslamiyet kolaylık dinidir
- Farkında olmadan Allah’a inanmak
- İslam ahlakı ile yaşamak
- Mükemmel insan nasıl olur?
- “Sizi boş yere mi yarattık?”
Ust Konular
- Arkadaşlık yaparken
- İyiliği tavsiye ederken
- Din istismarı ve riya
- İnsanları sevindirmek
- Hüsnü zan ve sui zan
- Bugün Aşure günüdür
- Âdetle ilgili sünnetler
- İlk insan, ilk peygamber idi
- Hadisi şerifler delil değil midir?
- Gaybı yalnız Allah bilir
- Allah gaybı kimlere bildirir?
- Kur’anı kerimdeki mecazlar
- Oruç tutmak faydalıdır
- Teravih namazı kılmak
- Kurumlara zekat vermek
- Kağıt para ve zekat
- Suizan zararlıdır
- İçki, dinimiz ve sağlığımız
- İçkinin bazı zararları
- Sahih olmakla kabul olmak ayrı şeydir
- Hidayete sebep olan cennetliktir
- Dünya'daki Müslümanlar'a dua etmek
- Dine uygun çare bulmak
- Caiz olan ve olmayan hileler
- Musikinin dindeki yeri
- Hiçbir âlim, musikiye mubah dememiştir
- Nâfile, farz ile mukâyese edilmez
- Ücretle Kur’an-ı kerim okumak
- Hadis-i şerifleri açıklamak gerekir
- Kur’an-ı kerimi tercüme etmek
- Kur’an'ı yanlış tercüme etmek
- Emanetin önemi üzerine
- Mekr-i ilâhî ne demektir?
- Melekleri kız sanmak yanlıştır
- Gariplere müjdeler olsun
- Yol gösteren yapan gibidir
- Günah günahı çeker
- Küfür olmayan sözler
- Zevkler ve renkler tartışılmaz
- Meşrubat ve kola içmek
- Tesettürü Kur’an emrediyor
- Kuzey ülkelerde namaz ve oruç
- Günah işleyenin orucu
- Kaza ve Kader
- Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
- Tevazu ve Kibir
- Ölüm ve Kabir Hayatı
- İman ile Akıl Arasındaki İlişki