Zehirli | Konular | Kitaplar

MÜSLÜMAN HANIM NİÇİN ÖRTÜNÜR

Sahabe Hanımların Örtünme Hassasiyeti;

Yaz mevsimi, kimileri için açılıp saçılma mevsimi olarak algılanıyor. Ama yine bazı hanımlar, Allah'ın tesettür emri gereği, yakıcı sıcaktan tesettürün serin iklimine koşacaklar. Ve bu esnada bitmeyen tesettür tartışması, yine bütün hızıyla devam edecek.

Merak edenler için kısaca örtünmenin nereden çıktığını hatırlatmakta faydalar vardır.

Müslüman kadınlara örtünme emri, Hicrî 4. yılda (Miladî 624) Zilkâde ayında farz kılındı. Tesettür ayetleri inzal olunca, Peygamberimiz, tesettür ayetini sahabeye bildirdi. Sahabeler tesettür emrini evlerindeki kadınlarına, kızlarına ilettiler. Ve Müslüman kadınlar evlerinde buldukları kumaş parçalarına örtü yaparak büründüler.
O dönemde müslüman kadınların tesettüre nasıl sarıldığını Hz. Aişe validemiz şöyle anlatıyor:

"Vallahi ben, Allah'ın kitabı Kur'an’ı tasdik, onun indirdiğine iman bakımından Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nur Suresi’ndeki örtünme ayeti inince, erkekleri kendilerine varıp Allah'ın indirdiği ayetleri okumağa başladılar. Herkes bu emirleri zevcesine, kızına, hemşiresine ve bütün yakınlarına okuyordu. Kadınlardan hiçbiri istisna edilmemek şartıyla Allah'ın Kur'an’ında indirdiği emirlere uyarak, yünden ve pamukludan mamül örtülerine büründüler. Ve sabah namazında Rasûlullah'ın arkasında, örtülerine bürünerek namaz kıldılar ." (Buhari, Tefsirüs Süre 24-12)

İşte, Peygamberimiz döneminden, Kıyamet gününe kadar devam edecek örtünme emri, böylece müslümanların hayâtlarına girmiş oluyordu. Bu yüce örtünme nimeti, fasıklar ve inkârcılar istemese dahi, müslüman kadınlarca şerefle sürdürülecek ve kıyamete kadar yaşatılacaktır.

Örtünme Allah’ın Açık Emridir

Bazı art niyetliler ne derlerse desinler, müslüman hanım Allah'ın emri olduğu için örtünür. İşte, bir ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurur:

"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." (33/Ahzâb, 59).

"(Ey Muhammed) Mü'min kadınlara söyle; gözlerini şehvetli bakışlardan sakınsınlar, cinsel organlarını harama bulaştırmaktan korusunlar, (açmaksızın) görülmesi zaruri olanlar hariç süslerini göstermesinler, baş örtülerini yanlarına sarkıtsınlar.

“Süslerini; (tabiî ve sun'i güzelliklerini) kocalarından babalarından veya kocalarının babalarından veya kendi oğullarından veya kocalarının oğullarından veya kendi kardeşlerinden veya kardeşlerinin oğullarından veya kadınlarından veya kızkardeşlerinin oğullarından veya sahip oldukları (cariyeleri)nden veya cinsî iktidarı olmayan hizmetçilerinden veya kadınların mahrem yerlerini henüz anlayacak çağda olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerini başkalarına bildirmek için ayaklarını da vurmasınlar. Ey Mü'minler! Hepiniz Allah'a tevbe edin ki kurtuluşa eresiniz." (Nur Suresi, ayet:31)

Örtünmeyle ilgili hadîs-i şeriflerden bir tanesini sizlere arz etmek isteriz.
Peygamber Efendimiz (sav) de aşağıda sunacağımız hadîs-i şeriflerinde müslüman hanımları hâyâ ve iman timsali tesettüre davet etmekte ve şöyle buyurmaktadır:

"Ebu Bekir (ra) kızı olan Esmâ (r.anha) üzerinde ince elbiseler bulunduğu halde, Rasûlullah'ın yanına geldi. Rasûlullah hemen yüzünü ondan başka bir yana çevirdi ve ‘Ya Esma! Bir kadın hayız (görecek çağ)a ulaştığında, şundan ve şundan başka (bir yerinin) görülmesi iyi olmaz." Buyurarak, yüzüne ve iki eline işaret etti.” (Ebu Davut, C.4 s. 62)

Yukarda verdiğimiz ayet ve hadisler, 1400 küsür yıllık bir uygulama olan tesettürün müslümanlar için bir farz olduğunu ortaya koymaktadır. Örtünme kulluğun gereği bir ibadettir, namaz ve oruç gibi bir farzdır.

Bu ayetlerden yola çıkarak, örtünme dört mezhepte de farz kabul edilmiştir. Kadınların kadınlara ve mahremlerine, yani aralarında devamlı evlenme engeli bulunan erkek akrabasına karşı avret yeri, Hanefî ve Şâfiîler’e göre erkeğin erkeğe karşı avret yeri gibidir.

Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinde ağırlıklı görüş, kadının mahremi erkekler yanında el, yüz, baş, boyun, kol, ayak ve baldır hariç, bütün vücudunun avret olduğu ve örtülmesinin gerektiği yönündedir.

Kadının yabancı erkekler, yani mahremi olmayan erkekler karşısında avret yeri yüzü, el ve ayakları hariç bütün vücududur. Bu Hanefî mezhebinin görüşü olup diğer fıkıh mezheplerine göre kadının ayakları da avrettir.

Bunun için müslüman hanımlar Allah'ın rızasını kazanmak ve O'nun bu farz emrini yerine getirmek için örtünürler. Herhangi bir görüşe bir tepki olarak örtünmezler, ya da "Efendim, önceden kadınların saçları yemeğin içine dökülüyormuş da, yemeğin içine dökülmesin diye örtünmüşlermiş” gibi saçma iddia ve hezeyanlar için örtünmezler.

Örtünmenin Faydaları

•Örtünmenin sayılamayacak kadar yararları vardır. Başta Allah'ın emri olduğu için örtünme emrine yerine getiren müslümanlar hanımlar Allah'ın rızasını kazanmaktadırlar.

•Yine, yukarda da yer verdiğimiz Ahzab süresinin 59. ayetinde tesettür emrine uyarak, güzelliklerini gizleyen müslüman hanımlar, kötü niyetli kişilerin sözlü ve fiili saldırılarından korunmuş olurlar. Şöyle etrafımızda baktığımız zaman dekolde kıyafetli, makyajlı, mini etekli bayanların sokaklarda, toplu taşıma araçlarında el ve dille uğradıkları tacizler, her zaman olağan olaylardandır. Tesettürlü hanımların da yabancı erkeklerin sözlü ve fiili tacizlerinden korunduğunu bilinen ve yaşanan bir gerçektir.

•İnsanoğlu yaratılışı icabı tahriklere çabuk kapılan bir yaratıktır. Evde, okulda, işyerinde, pazarda, TV'de ve her yerde açık kadınlarla muhatap olan erkekler, yoğun bir cinsel tahriğin ve yönlendirmenin kurbanı olmaktadırlar.

•Erkeklerin, hayatın tüm birimlerinde kadının açık saçıklığıyla tahrik edilmesi sonucunda, cinsel sapıklığın büyük boyutlara ulaştığı yapılan araştırmalarla da teyit edilmektedir. Kadınlarımız tesettüre büründükleri takdirde, hem kendilerini cinsel tacizlerden korurken, hem de erkekleri cinsel sapıklığa düşmekten korurlar. Kadınların erkekleri tahrik etmediği bir sistemde, cinsel anarşi diye bir şey sözkonusu olamaz.

•Kadının açık saçıklığı ve hâyâsızlığı, aile bağlarını koparan en önemli etkendir. Kadın-erkek ilişkisinin sınır tanımadığı toplumlarda, evli açık kadınlar daha çok yakışıklı ve kibar bulduğu erkeğe yaklaşabilmekte, evli yakışıklı bir erkek de karısından daha güzel bulduğu kadına yaklaşmakta; eşler birbirlerini böylece aldatmakta, dolayısıyla yuvalar yıkılmaktadır. Âile sadakatinin korunmasında örtü ve namusun rolü çok büyüktür. Başkalarına değil de kocasına karşı güzelliklerini sergileyen imanlı kadın, sadakatini ispatlamış olmaktadır.

•İslâmın diğer emirlerinde olduğu gibi Örtü emrinde de sayısız tıbbî hikmetler mevcuttur. Örtü, kadını harici etkilerden, erkeği de kadının cezbedici güzelliklerine bakmaktan alıkoymakta, dolayısıyla insan sağlığına olumlu katkılarda bulunmaktadır. Örtü, kadınların tenlerini erkeklerin zararlı bakışlarından koruduğu gibi güneşin zararlı ışınlarına da siper olduğu bir gerçektir. Güneş ışınları, vücuda direk temas ettiği için yakıcıdır. Ama örtülü kadında güneş ışınları, elbisenin üzerinden yansıyarak tesirini kaybeder. Kapalı kadının hali gölgelikte oturan birinin haline benzer.

•Tesettürlü kadınların bir özelliği de derilerini güneşten ve soğuktan korudukları için yumuşak ve taze bir tene sahip olmalarıdır. Açık kadınların derileri; güneş ve soğuktan dolayı, örtülülere göre daha serttir.

•Prof. Dr. Asaf Ataseven yaptığı araştırmalarda elbisenin iklim vazifesi gördüğünü ortaya koymuştur. Ataseven'e göre elbise dış ortam ile vücudumuz arasında bir ortam oluşturmak gibi önemli bir vazife ifa etmektedir. Bugün buna "elbise iklimi" deniliyor. Elbise, dışarıdaki sıcaklığın cildimize doğrudan doğruya intikal etmemesi ve güneş ışınlarına fazla maruz kalmamamız için de faydalıdır. Elbise soğuğun zararlı tesiri gibi, sıcağın zararlarından da insanı koruyor; hatta vücut sıcaklığı ile dış ortam arasındaki harareti tanzim gibi bir fonksiyon ifa ediyor. Böylece insanın elbise ikliminde yaşamasını sağlıyor.

•Örtülü bir kadın, görünümüyle toplum içinde kadın olarak değil, insan olarak var olduğunu anlatır. Çıplak bir kadın toplumda bakılmak görülmek ve beğenilmek için vardır. Ama o evden dışarıya çıkmadan önce saatlerce ayna karşısında, gözleri üzerinde toplayacağı bir "biçim"e dönüştürmeye çalışır kendisini.

•Acaba kadın sade ve ağırbaşlı bir şekilde toplum içinde yer alması mı daha hayırlıdır? Yoksa dışarı çıkış için ayna ve tuvalet masasının yanında bir kaç saat zamanını öldürse, dışarı çıktığında da bütün işi erkeklerin dikkatini kendine çekmek olsa, gençleri nefislerine düşkün, şehvetperest ve göz otlatan varlıklar durumuna soksa mı toplum için daha hayırlıdır?

Tesettür kadına dişiliğiyle değil, kişiliğiyle insan olduğunu gösteren bir araçtır.

Kaynak:Gülistan Dergisi


4 yorum

çok güzel bana rtık neden

çok güzel bana rtık neden örtündüğnümü sorduklarında bunları söyleyeceğim:) alah razı olsun

29.01.2009 - misafir

allah razı olsun çok

allah razı olsun çok faydalı bi kita ben bu kitabı okuyup faydalı olmak istiorum yha

24.02.2009 - misafir

"Tesettür kadına

"Tesettür kadına dişiliğiyle değil, kişiliğiyle insan olduğunu gösteren bir araçtır."

işte bu herşeyi anlatıyor.

27.05.2009 - büşra

tesettür

Kuran, biz insanlara apacık yol göstericidir.Kuran ahlak,terbiye,sabır ve nice şeyleri öğretir.Allahın,Rabbimizin kayıtsız şartsız kullarıyız.okumalı ve tatbik etmeliyiz.Ben Kuranı okuyunca zorlandım çünki çok rahat yaşıyormuşum.Herkese Kuranı okumayı tavsiye edin.Evet.Örtünün.Örtününki korunasınız der YÜCE RABBİM. Ama aynı zamanda takvaca örtünenleri daha hayırlı olduğunu bildirir.Testtürlü olup fahişelere taş çıkartanlar,evinde dedikodu yapanlar,fesat fitne çıkartanlar.demekki baş örtmek bu günahları örtmes.Allah takvaca örtünmeyi de nasip etsin.Bugün avrubada bile kadınların tecavüze,tacize uğradıklarında,mahkemelerde mini etek ve dekolte elbiseler tahrik olarak görülüyor.Açılın diyenlere karşıyım.Kapalı diye hor görenlere karşıyım.Allah onların yaptıklarını,niyetlerini biliyor. Ama dekolte giymemiş sadece başı açık diye hor görenleride hoş görmüyorum.Dnde zorlama yoktur.Kalkıp herkesin başına çuval gciremessin herhalde.Böyle yapanlarda var.KURANI öncelik verirsek,öğretirsek,tefsirlerden çok kuranın anlamını insanlara öretirsek Allah yola gelecek olana yardım eder zaten.Tek doru sözlü,yanlışı olsada Rabbimin korumasıyla düzeltilen Peygamberimizde yok şu anda.Kitapta yazıp bırakmadı Kuran apacıkolduğundan dolayı.O zaman mealine ağırlık verip yanlış meal olmayan türkçe anladımız dilde.Açıklaması uzun olsada tam manasıyla bir kuran yazın.Allahınız aşkına.Hla kuranda ne yazdığını bilmeden sadece kulaktan duyma hocalarımız var.İnsanlarımız ne yapsın.Allah kullarına kuran indirdi tahribe uğraya bilme olasılığı yüksek olan tefsirleri yüzde yüz olarak anlattığınız gibi KURANIDA anlayacağımız dile çevirin.yorum katmadan.Sadece Rbbimin sözlerini.Sonra tefsirlele yön veririz güzelleştirir salamlaştırırız.Bana hala bu zamanda bu hoca şu hoca diyenler.Kuranı anlıyacağım dilde yazıp sunmadan o hocalara inanmıcam.Ortalık bu kadar karışık,sözler birbirine girmiş,birinde haram diğerinde helal diye fetva verenlere ikilem yapanlar.İBRAHİM (a.s)gibi sizin gibilerden Allaha sınırım.O bize yeter.O negüzel vekildir

08.06.2010 - TARIK

Konular