Zehirli | Konular | Kitaplar

ibadette bid’at

Sahih olmakla kabul olmak ayrı şeydir

Çok kimse, bir ibâdetin sahih olması ile kabul olmasının arasıdaki farkı bilemiyor. Bu bilinmeyince de birçok hadis-i şerif ve fıkhi hükümler yanlış anlaşılıyor. İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:

Şartları gözetilerek yapılan ibâdet sahih olur, fakat, ihlas ile yapılmadı ise, kabul olmaz. Sevap verilmez.

Sahih olan bir ibâdet, kabul olmayabilir. Mesela çaldığı ceket ile namaz kılan kimsenin namazı sahihtir, namaz borcundan kurtulur. Fakat sevap alamaz. Diğer bütün günahlar da böyledir. Mesela, oruç tutan kimse akşam orucunu içki ile açsa, orucu yine sahihtir, ama orucu kabul olmaz. Yani oruç borcundan kurtulmuş olur ise de, oruç tutmakla elde edilecek büyük sevaba kavuşamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

Bid’at nedir, ne değildir?

Bid’at, sonradan çıkarılan şey demektir. Bunlar ya âdette olur veya ibâdette olur.
Âdette bid’at, sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir. Âdette bid’at, bir ibâdeti bozmazsa veya dinin yasak ettiği bir şey değilse günah olmaz. Âdette olan bid’at, ceket, pardösü giymek, çay ve kahve içmek gibi dinin yasak etmediği bir şey ise, günah değildir. Peygamber efendimizin papaz ayakkabısı ve Rum cübbesi giydiği hadis-i şerifle bildirildi. (Tirmizi)