Zehirli | Konular | Kitaplar

mizan

KIYAMET

Kıyamet nedir?

Kıyamet sözlükte geçen anlamıyla yalnız kalkmak, dirilmek anlamında değildir. Bu tabir canlı ve cansız bütün yaratıklara şamil umumi bir imha ve yeniden dirilme gibi iki safhalı bir olay bildirmektedir. Yani bütün canlıların helak oldukları güne Kıyamet dendiği gibi, bütün ölülerin tekrar diriltikleri günede Kıyamet denir.

Kıyâmet, Allah inancından sonra İslâm'ın ikinci temel inancı olan Âhiret hayatının ilk aşamasını oluşturur. Genel bir yok oluş ve yeniden dirilişle birlikte gelişecek Haşr, Hesap, Mizan, Cennet ve Cehennem gibi olaylar hep Kıyâmet gününün gündem içindedir. Bu nedenle Âhiret inancı, Kıyâmet ve onunla birlikte gelecek olaylara inançtan başka birşey değildir.

MİZAN

Mizan, mahşer gününde herkesin amellerinin miktarını bildiren bir ölçüdür. Bu ölçü vasıtasıyla herkes kendi sevap ve günahının derecesini anlayacaktır. Gerçek mahiyetini sadece Allah’ın bildiği mizanın varlığı Kuran’la sabittir.

Kur'an'da bu konuda şöyle buyurulur: "Kiyamet gününde amellerin tartilmasi haktir, gerçektir. Tartilari aşir gelenler, işte onlar kurtulanlardir." (A'raf /8) "Biz kiyamet gününe mahsus adalet terazileri kuracagiz. Hiçbir kimse hiçbir Haksizliga ugratilmaz. Bir hardal tanesi kadar bile olsa, yapilani ortaya koyariz. Hesap gören olarak biz yeteriz." (Enbiya /47)

Mizan

Sözlükte "terazi" anlamına gelen mizan, ahirette hesaptan sonra herkesin amellerinin tartıldığı ilahî adalet ölçüsüdür. İç yüzü bizce bilinemeyen mîzan, dünyadaki ölçü aletlerinin hiçbirine benzemez. Tartıda iyilikleri kötülüklerinden ağır gelenler kurtuluşa erecek, hafif gelenler ise cehenneme gideceklerdir. Cehenneme gidenlerden mümin olanlar, işlediği suçun karşılığı olan cezayı çektikten sonra oradan çıkarılıp cennete girdirileceklerdir. Mizan hakkında Kur'an'da şöyle buyurulur: "Biz kıyamet için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak (herkese) yeteriz" (el-Enbiya 21/47).