Zehirli | Konular | Kitaplar

Selefiyecilik

SELEFİYECİLER KÖR VE SAĞIR MI?

Sual: Selefiyiz diyenler, (Sen ölülere işittiremezsin) âyetini delil getirerek, Resulullah ölüdür, işitmez, şefaat ya Resulallah demek şirktir diyorlar. Ruhun ölmediği, şehitlere ölü denmeyeceği, onların diri oldukları, Allah’ın onları rızıklandırdığı, yiyip içtikleri Kur’anda apaçık yazılı iken, şehitlerden üstün olan Peygamberimizi nasıl ölü kabul ediyorlar? Nasıl o işitmez diyebiliyorlar?

CEVAP
İngiliz Casusunun itiraflarına göre, selefiyeciler [vehhabiler] dinimizi İngilizlerden öğrenmiştir. İngilizlerin kurdurduğu dinde böyle iddiaların olması yadırganmamalıdır.

(Sen ölülere işittiremezsin) demek, (Sen kâfirleri imana kavuşturamazsın) demektir. Bunun gibi, kinaye, mecaz ifade eden birçok âyet vardır. Bazıları şöyledir:
(Kâfirler sağır, dilsiz ve kör oldukları için, akledemezler, düşünemezler.) [Bekara 171] (Kâfirler sağır, dilsiz ve kör değildir. Hakkı işitmedikleri için sağır, doğruyu söylemedikleri için dilsiz, gerçeği görmedikleri için kör, denilerek hidayete kavuşmadıkları bildirilmiştir.) (Beydavi)

SELEFİYECİLERİN GERÇEK YÜZÜ

S. Uludağ – F. Kavukçu
İkisinin müşterek yazdığı (Kelam Dersleri) kitabında deniyor ki:

(Hanefi, Maliki ve Şafiilerinin eski mensupları da selefiye mezhebinden idiler. Fakat daha sonra Eşariyye ve Matüridiyye mezhepleri teessüs edince bahis konusu mezhep mensuplarının büyük ekseriyeti Matüridiyye ve Eşariyye mezheplerini benimsediler.) (s. 201)

Hiçbir Ehl-i sünnet kitabında selefiye mezhebi diye bir şey yoktur. Selefin mezhebi vardır, selef-i salihinden olan Eshab-ı kiramın tamamı müctehid idi, herbirinin kendi mezhebi idi. Selefiye mezhebi diye bir mezhep yoktu.

Selefiye ne imiş bakalım:
(Kur’an metoduna uygun olarak eshabın dini inancını aynen muhafaza etmek ve sonradan ortaya çıkan fikir ve bid’atlere iltifat etmemek vazgeçilmez bir prensiptir.) (s. 202)

SELEFİYECİLİK NEDİR

Sual: Selefiyecilik nedir? Selefiye mezhebi diye bir mezhep var mı?

CEVAP
Selefiyecilik, vehhabiliğin kamufle adıdır. Vehhabiler, bu isim altında kendilerini gizliyorlar. Hatta kendilerine hakiki ehl-i sünnet anlamında Ehl-i sünneti hassa diyorlar.

Selef, önceki demektir. Istılahta Sahabe ve Tabiine Selef veya selef-i salihin denir. Selef-i salihinin yolunda bulunan müslümanlara (Ehl-i sünnet) denir. Ehl-i sünnet olmayıp, Ehl-i sünnet âlimlerinin nasslarda açık bildirilmemiş olan ahkamdaki ictihadlarını beğenmeyen ve bu manası açıkça anlaşılamayan nassları yanlış tevil ederek, anladıklarını Selef-i salihinin yolu olarak savunan sapıklara Selefiye denir. Selefin mezhebi vardır, selefiye mezhebi diye bir şey yoktur. Selefin mezhebi ise ehl-i sünnet vel cemaattir.

Ehl-i sünnet itikadından ayrılan bazı din adamları Selefiye adını verdikleri sapık bir yol tutmuşlardır.

Bunun itikadda mezhep olduğunu söyleyip, kitaplarında yazmışlardır. Halbuki İslamiyet’te Selefiye mezhebi diye bir şey yoktur.

"Modernist İslamcılık" ve fıkıh

Emekli bir hoca, Müslümanları, modernist İslamcı ve fıkhi geleneğe bağlı Müslüman, kısaca selefci-mezhepçi olmak üzere ikiye ayırıyor. Kendisi modernist İslamcı imiş. Modernist İslamcılar, Kitap ve Sünneti esas alırlarmış, ötekiler ise, fıkhi mezhepleri esas alırmış.

Bu ne cahillik?!. Dört fıkhi mezhepten hangisi Kitap ve Sünneti esas almaz ve hangisi Kitaba ve Sünnete aykırıdır? Bu İslamcılar, dört mezhepten farklı olarak ne yapmışlar da kendilerine modernist diyorlar? Namazın, orucun veya diğer ibadetlerin yeni, modern bir şekli mi olur, çağa göre ibadet değişir mi? Değişmezse, kendilerine modernist yaftasını niye takarlar ki?

Yehova Şahitleri ve Selefiye

Yehova (Yehve), Yahudilerin milli ilâhlarıdır. Yehova dini, önce Russel tarikatı, 1931'de Yehova Şahitleri adını aldı. "İsa'nın dünya krallığı başladı" diyerek, devletlerin sonunun yaklaştığını, tarihler vererek ortaya attılar. Bu tarihler, 1914, 1918, 1925 ve 1975'tir. Tabii hepsi de boşa çıktı. Öteki Hıristiyanlar (İsa üç tanrıdan biridir) derler iken, Yehovacılar için, ilâh tek ise de, (İsa, Yehova'nın oğludur) derler. Hz. İsa'yı ilahlıktan çıkarmaları diğer Hıristiyanları kızdırmıştır.

Milliyet ve vatan sevgisini reddederler ve askerlik yapmaya karşıdırlar. Mevcut rejimlere ayaklanmaları, isyanı teşvik ederler. Yahudilik dışında bütün dinleri düşman bilirler.

VEHHÂBÎLİK TEHLİKESİ

Komünizmin tehlikesi herkesçe malumdur. Komünizm tatbik edilmeye başlandı mı, o yerde müslümanlık yok olmuş demektir. Vehhâbilik bir yere musallat oldu mu, O yerde müslümanlığın adı vardır, fakat müslümanlar, bid'at, dalâlet ve hattâ küfür içinde yaşıyor demektir.

Halkımız, Rafîzilik ve Vehhâbilik gibi mezheplere beşinci mezhep adını verir, Ehl-i Sünnet âlimleri ise bu fırkalara MEZHEPSİZ demektedir.

Bazı gafiller, «Türkiye'de Vehhâbilik mi var da böyle bir tehlikeden bahsediyorsunuz?» diyorlar. Vehhâbilik damarlarımıza kadar işlemiş, hutbe ve vaazlarımızın ekserisi Vehhâbi metoduyla icra edilmekte, şairlerimiz mezarda Kur'ân okunmamasını istemekte, fakat çoğumuzun burnu koku almamaktadır.