Zehirli | Konular | Kitaplar

inciller

İncil'de saat kavramı

İncil okuyanlar bilirler. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İsa ile ilgili bilgilerini esin yani vahiy yoluyla almışlar ve bunları da “müjde veren haber” diğer adıyla İncil olarak insanlara takdim etmişlerdir. Öyle ki sayfalar boyunca okumanıza rağmen ilahi bilgi sayılacak sözlere rastlamanız neredeyse imkânsızdır. Sürekli olarak İsa’dan 3. şahıs olarak zikredilmesi ve onu insanüstü yapabilme gayretleri ve “insanoğlu”nun ileriki anlatımlarda baba’nın oğlu olarak sunulması sinirlerinizi sürekli zorlamaktadır. Kur’an’ın yüceliğini hissetmiş insanların bu muharref kitaptaki ifadeleri anlamaya çalışma aşamasında sürekli sıkıntı çekmeleri kaçınılmaz olmaktadır.

Hıristiyanlıkta Teslis inancı

İlk yazılan üç İncilin [Matta, Markos, Luka] hiçbirinde (Teslis)e dair tek bir harf bile yoktu. 4. olarak ortaya çıkan Yunanca Yuhanna incilinde, Yunan filozofu Eflatunun teslis fikri görüldü. Barnabas incilinde Allah’ın bir olduğu bildiriliyor. Kostantin, Eflatunun teslis [Trinite] fikrini yeni İncil’e koydurunca, Papaz Aryüs, (Teslis yanlıştır, Allah birdir, İsa Onun oğlu değil, kuludur) deyince, Hıristiyanlar, onu aforoz ettiler. Aryüs Mısır’a kaçtı ise de, yine kurtulamadı, orada öldürdüler.

Hz. İsa tanrı değildir

Dün bir misyonerle geçen konuşmayı bildirmiştim. Bugün de başka birisinin görüşlerini bildiriyorum. Hz. İsa için tanrı, tanrının oğlu gibi tuhaf şeyler söylüyor.

Misyoner – Babasız insan olmaz. İsa babasız olduğuna göre, tanrı olmasa bile tanrının oğludur.

CEVAP

Babasız doğmak tanrının oğlu olmayı mı gerektirir?

Mis – Bu işte bir harikalık yok mu?

CEVAP

Elbette büyük bir harika bu. Ama bunun çocukla ilgisi ne?

M – Herkes öyle doğmadığına göre, büyük bir ilgisi var demektir.

CEVAP

Büyük ilgi, onu yaratandadır. Yaratılana tanrı veya tanrının oğlu demek yanlış olur.

M – Başka kimse babasız yaratılmadığına göre, onun tanrının oğlu olması niye anormal olsun ki?

CEVAP

Baba kelimesinin anlamları

Hıristiyanlar niçin Allah’a baba diyorlar. Bir de Peygamber efendimizin dedelerinden olan Hz. İbrahim’in babasına kâfir denir mi?

CEVAP: Kur’an-ı kerimde, Hz. Yakub’a, (Baban İbrahim, İsmail ve İshak) buyuruluyor. (Bekara 133) Bilindiği gibi, Hz.Yakub, Hz. İshak’ın oğludur. Hz. İsmail amcası, Hz. İbrahim ise dedesidir. Demek burada, amcaya da, dedeye de baba denmiştir. Hz. İbrahim’in babası Taruh olduğu halde, amcası ve üvey babası Azer için Kur’an-ı kerimde (İbrahim’in babası) ifadesi geçmektedir. (Enam 74)

Hz. Âdem’e baba dendiği gibi, Hz. Nuh’a da ikinci baba denmektedir. Hadis-i şerifte, (Âdem ile Nuh arasında on baba vardır) buyuruldu. (Taberani)

Tutku Tutukluk yaptı

“The Passion of the Christ” filmi üzerine “Ibrahimi Dinlerde Mesih’in Dönüsü” kitabinin yazari Dr. Sami Baybal Ile yapilan söylesi:

Mell Gibson’in yönettigi ‘Tutku’ filmi Hristiyan dünyasi ile Yahudilik arasindaki eski sorunlari yeniden gündeme getirdi.

Gösterime girmeden aylar önce tartisilmaya baslanan ‘Tutku’ filmi, Hz. Isa’nin Yahudiler tarafindan öldürüldügü tezini isliyor. Papaligin onayladigi filmi, Museviler asiri buluyor.

Konu semavi dinler olunca Islam dünyasi da tartismalara katildi. Film henüz Türkiye’de gösterime girmemesine ragmen simdiden Anti-semitizm tartismalari aldi basini gidiyor.

“Tutku” filmine dair...

Olaylara, olgulara tek yönlü bakmak aldatıcıdır. Tıpkı Mell Gibson’ın yönetmenliğini üstlendiği “Tutku” filminde olduğu gibi.

“Tutku” ya da Türkçe versiyonuyla “çile” filmi bilindiği üzere Hz. İsa’nın son saatlerini ve Yahudiler tarafından hunharca katledilişini (!) anlatıyor.

Hıristiyan teolojisinden referansla hazırlanan bu filmle Yahudiler daha bir köşeye sıkıştılar. Avrupa’da yüzde yetmişlere varan “Yahudiliğin en büyük tehlike olduğu düşüncesi” daha bir katmerlenmiş oldu. Filistin’de zulümlerine zulüm ekleyen Müslümanları kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden vahşice katleden Yahudilerin imajı bu filmle Batı dünyasında ciddi biçimde sarsıldı, yara aldı.

İncil-i Şerif ve Havariler'in Öyküsü

Hz. Musa (a.s)'dan uzun asırlar 2 sonra bile, İsrailoğulları'nın sapmalarla dolu inişli-çıkışlı serüveni boyunca bir dizi peygamber aralıksız bir şekilde "kavm"i istikamet üzere tutmaya çalışmış, birçoğu bu uğurda canını vermiştir.

En son Hz. Zekeriyya ve oğlu Hz. Yahya (ikisine de selam olsun) İsrailoğulları'nın önüne geçerek "Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak" diye haykıracak, ancak bilahare Mesih (a.s)'a yönelecek olan öfke, şiddet, gayz ve sapkınlık daha önce onları yutacaktır.3

SONUÇ

Hristiyan Batı Dünyasının kültürünün temelini teşkil eden Kitâb-ı Mukaddesin "Eski Ahid" ve "Yeni Ahid".şeklinde iki bölümden meydana geldiğini biliyoruz. İnceleme konusu yapmış olduğumuz dört İncil, Yeni Ahid'in ilk dört kitabını teşkil etmektedir. Hristiyanlar, Hz. İsa öncesinde bazı Yahudi peygamberlerine nazil olduğunu kabul ettikleri "Eski Ahid" e de inanmakla beraber, esas olarak bağlı oldukları kitaplar Yeni Ahidde yer alan kitaplardır ve özellikle dört İncildir. Hristiyanlara göre bu dört İncil, Kurtarıcı Mesih'in hayatını ve öğretilerini kapsamaktadır. Bu yüzden İnciller Hristiyanlar için birinci derecede önemli kitaplardır.

Diğer Çelişkiler

İncillerde bu anlatılan ve ortaya konulan noktaların dışında da bir takım çelişkiler ve farklılıklar daha mevcuttur. Bunlardan bir kaçını zikrederek konuyu bitirmeye çalışacağız:

1- Hz. İsa, gölün karşı yakasında Gadaralıların veya Gerasalıların ülkesine varınca, Matta'ya göre cinlere tutsak olmuş iki deli ile karşılaşmıştır. Markos ve Luka'ya göre cinlere tutsak olmuş sadece bir deli ile karşılaşmıştır.

2- Hz. İsa Eriha'dan ayrılırken, Matta'ya göre yolun kenarında oturan iki kör adam kendisinden yardım istemiştir. Markos ve Luka'ya göre ise yolun kenarında oturan sadece bir kör adam kendisinden yardım istemiştir .

Hz.İsa'nın Çarmıha Gerilmesi ve Yeniden Dirilmesi

Hz.İsa'nın Muhakeme Edilmesi, Çarmıha Gerilmesi ve Yeniden Dirilmesi ile ilgili Görülen Çelişki

Hz. İsa'nın tutuklanmasından sonra muhakeme edilişi, çarmıha gerilişi, mezara konuşu, mezardan kıyam ederek dirilişi, öğrencilerine görünüşü ve semaya çıkışı mevzularında muharref İncillerde yüzlerce farklı ve çelişkili bilgi vardır. Bunları maddeler halinde açıklamak mümkündür.

Biz, önce tutuklanmanın hemen arkasında cereyan eden hadiselerin incillerde verilişindeki farklılıkları ve çelişkileri şu şekilde tesbit ediyoruz:

Hz.İsa'nın Kendi Nefsi İçin Şehadeti Konusunda Görülen Çelişkiler

Hz. İsa'nın kendi nefsi hakkındaki şehadeti konusunda Yuhanna İncilinde açık çelişki vardır. Yuhanna İncilinin beşinci babında Hz. İsa'nın şöyle söylediği nakledilmektedir: "Ben kendiliğimden bir şey yapamam... Eğer ben kendim için şehadet edersem bu şehadetim sahih olmaz". Aynı Yuhanna İncilinin bu defa yedinci babında Hz. İsa'nın, "Ben kendim için şehadet ediyorsam da şehadetim doğrudur " dediği ifade edilmektedir. Bir şehadet aynı anda nasıl hem makbul, hem de gayri makbul oluyor, hem hak, hem de batıl olabiliyor? Hristiyanlar bu çelişkiyi nasıl edebilirler, merak etmemek mümkün değildir.

Lanetlenen İncir Ağacı Konusunda Görülen Çelişkiler

Sinoptik incillerden Matta ve Markos'ta haber verilen, İncir ağacının, Hz. İsa'nın lanetlemesinden sonra kuruması olayı, bu iki İncilde birbirinden farklı şekilde anlatılmaktadır. Matta'ya göre sabah erkenden kente dönen Hz. İsa, yürürken yolun kenarındaki bir incir ağacını görmüş, onda İncir var zannederek ağacın yanına gitmiş ve ağaçta İncir olup olmadığını kontrol etmiştir. Onda meyve olmadığını görünce canı sıkılarak ağaca, "Sonsuza dek artık meyve vermeyesin" demiş ve bu sözü söyler söylemez ağaç kurumuştur. Markos ise hadiseyi Matta'dan daha farklı anlatmaktadır. Markos'a göre Beytanya'dan çıkan Hz.

Hz. İsa'nın Kudüs'e Giderken Bindiği Hayvanın Mahiyeti

Hz.İsa'nın Kudüs'e Giderken Bindiği Hayvanın Mahiyeti Konusunda Görülen Çelişkiler

Hz. İsa'nın Kudüs'e gidişi dört İncilde farklı şekillerde anlatılmaktadır. Yuhanna, Hz. İsa'nın Kudüs'e gidişi sırasında herhangi bir hayvana binip binmediği konusunda bir açıklama yapmaz. Markos ve Luka İncilleri, Kudüs'e gitmek isteyen Hz.İsa'nın, iki öğrencisini karşıdaki köye gönderip oradan getirttiği sıpaya bindiğini, yani onun sıpa üstünde Kudüs'e girdiğini yazarlar. Matta İnciline göre ise, karşıki köye giden öğrenciler, oradan dişi bir eşek ile yanındaki sıpayı Hz. İsa'ya getirmişler ve Hz. İsa, sıpaya değil, eşeğe binerek Kudüse gitmiştir.