Zehirli | Konular | Kitaplar

Hz. isa'nın sözleri

İsa aleyhisselamın hikmetli sözlerinden bazıları

Dünyâ sevgisi bütün kötülüklerin başıdır.Gözde bakışı,kalpte şehveti büyütür.

Yemin edeim ki, nefsin isteklerine uymak,sâhibine uzun süren sıkıntı bırakır.

Dünyâdan geçmeye bakın.Tâmiri ile uğraşmayın.

Dünyâyı isteyen deniz suyu içene benzer.Ne kadar içerse,harâreti o kadar artar ve nihâyet ölür.

Günâhlarını hatırladığı zaman ağlayana,dilini koruyana ve başını sokacak kadar evi olana müjdeler olsun.

Allah katında en sevgili şey, sâlih kalplerdir. Onların hürmetine dünyâyı yaşatır.Onlar bozulunca yeryüzünü harâb eder.

Ağaçlar çoktur,ama hepsi meyve vermez.Meyveler çoktur ama,hepsi tatlı değildir.İlimler çoktur ama hepsi faydalı olmaz.

Hz. İsa'nın Sözlerinde Servet Düşmanlığı ve Tembellik

Muharref İncillere Göre Hz. İsa, insanları çalışmaktan alıkoymakta ve onlara geleceklerim düşünmemelerini emretmektedir. Matta'ya göre o, insanlara bu konuda şöyle söylüyor: "Size diyorum: Ne yiyeceksiniz, yahut ne içeceksiniz diye hayatınız için, ne giyeceksiniz diye bedeniniz için kaygı çekmeyin " Bu sözleri ile Hz. İsa'nın, insanları, dünyaya aşırı meyletmekten alıkoymaya çalıştığı düşünülebilir, ama onun bu sözleri ile gayesi dünya malına aşırı tamahı terkettirmek değil, doğrudan doğruya dünyayı terkettirmek, miskinliği ve tembelliği teşvik etmektir. Çünkü Hz.

Hz. İsa'nın Sözlerinde Kadın Hakları ve Boşanma

Hristiyan ilim adamları, devamlı olarak kendi dinlerinin kadın haklarını koruduğunu, kadınları erkeklerle eşit tuttuğunu ileri sürer dururlar. Ancak muharref İncillerin incelenmesi neticesinde durumun hiç de onların dediği gibi olmadığı kolayca anlaşılır.

Hristiyanlıktan önce ortaya çıkan Yahudilik vb. bazı dinler, erkeklerin kadınları boşamalarına, boşanan erkek ve kadınların başkaları ile evlenmelerine izin vermekte idi. Ancak Hristiyanlık, erkeklerin kadınları boşamalarına müsade etmemekte, boşanma olmaksızın birbirinden ayrılan eşlerin, ayrıldıkları eşleri sağ olduğu sürece başkaları ile evlenmelerine izin vermemektedir.

Hz.İsa'da Irk Ayırımı

Muharref İnciller iyice incelendiği zaman bu kitaplarda Hristiyanlığın bir taraftan cihanşümul bir din olduğunu gösteren ifadeler görülürken, öbür taraftan onun sadece İsrail ırkına tahsis edilmiş bir din olduğunu gösteren ibarelere de rastlanır. Bu ibarelerde İsrail ırkı yüceltilmekte, diğer ırklar ise aşağılanmaktadır.

Hristiyanlar, Yahudilerin kutsal kitabı "Tanah''ı, Eski Ahit adı ile kabul etliklerinden, Tanahta geçen bütün ırkçı ifadeleri aynen benimserler. Başta Tevrat olmak üzere Tanahta yer alan diğer kitapların tamamı, ırkçı ve siyonist fikirlerle doludurlar. Diğer ırklar bu kitaplarda ikinci sınıf insanlar olarak tarif edilirler.

Hz. İsa'nın Kölelik Anlayışı

Hristiyan yazarlar tarafından sürekli olarak tekrarlanan ve her vesile ile örnek diye gösterilen "Biri bir yanağına vurursa ona karşılık verme, sen öbür yanağını da çevir" mealindeki Hz.İsa'ya atfedilen sözün, sosyolojik ve psikolojik yönlerden tahlilini yapmak gerekir. Bu ifadeyi psikolojik yönden ele alırsak bu sözün insanlara kendilerini savunmama, kim ne yaparsa yapsın karşılık vermemek sureti ile kendini ezdirme, hatta yok olma duygusunu aşıladığını görürüz.

Hz.İsa'nın Sözlerinde Kin ve Nefret Unsurları

Hristiyan misyonerleri dinlerini yaymak üzere propaganda yaparlarken ençok Hristiyanlığın sevgi, saygı, şefkat ve merhamet dini olduğunu ileri sürerler. Bu iddialarını ispat etmek için İncillerden bu iddiayı destekleyen özel pasajları seçip bunları örnek olarak gösterirler. Mesela: "Biri gelip bir yanağına vurursa öbür yanağını da çevirip ona da vurmasını sağla"; "Dostlarını sevdiğin gibi düşmanlarını da sev" gibi ifadelerin arkasına saklanan Hristiyan misyonerleri, bu dinin ve incillerin, tamamı ile sevgi, saygı, şefkat ve merhamete dayalı olduğu intibaını uyandırmaya çalışırlar. Halbuki İncillere kısaca bir göz attığımız zaman durumun hiç de misyonerlerin dediği gibi olmadığını kolayca görürüz.

Hz. İsa'nın İnsanın Kendi Bedenine Eziyet Etmesini Teşvik Etmesi

İncillerde Hz.İsa'nın söylediği iddia edilen sözlerde insan mantığına aykırı öyle acaip ifadeler vardır ki, bir insanın bu sözleri kabul etmesi imkânsızdır. Sinoptik incillerde Hz. İsa'nın şöyle söylediği iddia edilmektedir: "Kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse, onun boynuna kocaman bir değirmen taşının asılıp denize atılması kendisi için daha iyi olur. Eğer elin seni günaha sokarsa onu kes.

Kendisine Karşı Olanlara Karşı Tutumu ve Hitap Tarzı

Hz.İsa, bir yandan insanları kendisine inanmaya ve tevbe etmeye çağırırken, öbür yandan kendisine karşı gelenlere ve davetini kabul etmeyenlere sözlü olarak çok ağır hakaretler etmektedir. Bu insanlara yapmış olduğu hitaplarda "Vay halinize din adamları! Ferrisiler, ikiyüzlüler!..Vay halinize kör kılavuzlar!.. Sizi yılanlar, engerekler soyu, cehennem azabından nasıl kaçacaksınız!" şeklinde ağır hakaret ihtiva eden sözler söylemektedir. Zaman zaman Hz. İsa'nın, insanların yanısıra ağaçları ve diğer varlıkları da suçladığı, onlara hakaret ettiği görülür. Mesela o, doğrudan doğruya Kudüs şehrini suçlayarak şöyle söylemektedir: " Ey Kudüs!

Hz. İsa'nın Vaaz ve Nasihatleri

Muharref İncillerde geçen mucizelerin yanısıra, onlardan daha önemli olmak üzere bu kitaplarda Hz.İsa'ya nisbet edilen sözler vardır. Bu sözler, Hz.İsa'nın vaaz ve nasihatlerinde ve öğrencileri ile yaptığı konuşmalarda söylediği sözlerdir. İnciller direkt olarak birinci tekil şahıs kalıbı ile Hz.İsa'nın sözlerini onun söylediği şekilde naklederler. Bu tür konuşmalar, İncillerde büyük bir yer tutmaktadır.