Zehirli | Konular | Kitaplar

Bediüzzaman

Hz. İsa'nın (a.s.) Zaferi

Yetmiş-seksen yıldır ateizm adına hareket eden komünizmle ne başlı başına İslâm ülkeleri ve ne de Hıristiyan ülkeler baş edebildi. İttifak zaruret olmuştu. NATO, CENTO gibi kuruluşlar da bunun sonucunda doğdu.

Aynı Allah’a inanan insanların inançsızlıkla mücadeleleri bunu gerektiriyordu. Bunu çok iyi hisseden Bediüzzaman, ehl-i îmana da, dindar ruhanîlere de bazı hakikatleri hatırlatma ihtiyacı hissetmişti: “Şimdi ehl-i îman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar rûhanîleriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilâf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir. Çünkü küfrü mutlak hücum ediyor.”1

Hz. İsa ve İslâm'ın hakimiyeti

Bediüzzaman Hazretleri 1911’de Şam Emevî Camiinde İslâm dünyasının hastalık ve ilâçlarını sunarken istikballe ilgili sık sık müjdelere de yer verir. Özetle bu, İstikbalde dinin, yani İslâmın hükmedeceği hakikatidir. O, akıl, ilim ve fennin hükmettiği istikbalde aklî hükümlere dayanan ve bütün meselelerini akla tasdik ettiren Kur’ân’ın hükmedeceğini söyler.1

Hz. İsa (a.s.) geldi mi?

Bediüzzaman Hazretleri Hıristiyanlığın ya söneceğini, ya da hurafelerden arınıp Tevhide dönüşeceğini, İslâma terk-i silâh edeceğini söyler.

Kanaati ikinci şıkkın gerçekleşeceği noktasındadır. Bunun gerçekleşmesi yolunda, Hıristiyanlığın geçmişten bugüne geçirdiği evreleri ise şöyle anlatır:

“Mükerreren [tekrar tekrar] yırtıldı, purutluğa tâ geldi, purutlukta görmedi ona salâh verecek.

“Perde yine yırtıldı, mutlak dalâle düştü. Bir kısmı lâkin yakınlaştı Tevhide; onda felâh görecek,

“Hazırlanır şimdiden... Yırtılmaya başlıyor. Sönmezse safvet bulup İslâma mal olacak.

MEHDİYET GİZLENMESİ DEĞİL MÜJDELENMESİ GEREKEN BİR KONUDUR

Hz. Mehdi'den Bahsedilmesi, Hz. Mehdi'nin Çıkış Alametlerindendir

Hicri 13. yüzyılın müceddidi Bediüzzaman eserlerinde, Hz. Mehdi’nin gelişi ve İslam ahlakını tüm dünyaya hakim kılması konusunda tüm Müslümanlara yol gösterici nitelikte önemli açıklamalarda bulunmuştur. Ancak kimi çevreler tarafından, Bediüzzaman'ın eserlerinde geniş yer verdiği "Mehdiyet konusundan aleni şekilde bahsedilmesinin pek çok açıdan yanlış ve sakıncalı olacağı" dile getirilmektedir.

BEDİÜZZAMAN’IN MÜJDELEDİĞİ MEHDİ

Peygamberimiz (sav) hadislerinde, her yüzyıl başında Allah'ın yeryüzüne bir müceddid (dini hakikatleri devrin ihtiyaçlarına göre izah etmek üzere gönderilen büyük alim) göndereceğini müjdelemektedir:

Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah her yüz sene başında şu ümmetin dinini bidatten (dine sonradan sokulan hurafelerden) ayıracak, yenileyecek (ilim sahibi) BİR ZATI gönderir. (Sünen-i Ebu Davud, 5/100)